time 1 Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
time 1i. zaman, vakit: It´ll take a long time. Çok zaman ister. It´s time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now´s exactly the right time! Şimdi tam zamanı! We had a good time. İyi vakit geçirdik. What time´re they coming? Ne zaman geliyorlar? What time is it? Saat kaç? I don´t have the time to do it. Onu yapacak zamanım yok. Life was simpler back in their time. Onların zamanında hayat daha basitti.